Vitamin E Hakkında Bilgi...

Tokoferollerden en fazla bulunan, α-tokoferol ‘dür. Bu madde hayvan dokulardaki tokoferollerin %90'ını oluşturur.

 

Genç çayırlar, vegetasyon dönemini tamamlayanlara göre daha fazla vitamin içerir.  bitkinin yaprakları vitamin bakımından gövdeye göre 20-30 kat daha zengindir. kurutma işlemi sırasında kayıplar %90'a kadar çıkabilmektedir. 

 

Ağızdan verildikten sonra vitamin E sindirim kanalından önce lenf dolaşımına sonra da kan dolaşımına girer ve lipoproteinlere bağlı halde taşınır.

 

Vitamin E'nin en önemli etkilerinden bir tanesi oksidasyondur.

 

Vitamin E hücrenin solunum mekanizmasında rol alan koenzimler ile  vitamin C'nin sentezinde rol oynadığı,  Kükürtlü amino asitlerin metabolizmasına katıldığı,  hastalıklara karşı direncin artmasında etkili olduğu,  Selenyum ile birlikte bazı ağır metallerden kaynaklanan zehirlenmeleri önlediği de bildirilmektedir. 

 

Vitamin E vücutta bağışıklık sistemini güçlendirdiği, bakteriyel ve viral hastalıklara karşı direnci artırdığı, vitamin A ‘nın emilme, depolanma ve kullanılmasını kolaylaştırdığı bilinmektedir. 

 

Vitamin E bakımından desteklenmiş yemlere katılan az miktardaki selenyum piliç buzağı ve kuzularda gelişmeyi hızlandırır

 

Vitamin E ve selenyum ile desteklenmiş kullanım, hayvanlarda kaslardaki  beyaz kas hastalığı gibi dejeneratif hastalıkların önlenmesinde kullanılır.

 

Vitamin E, meme hastalığı ve yavru zarlarının atılamamasının önlenmesi için de kullanılır.

 

 

Vitamin E noksanlığında hayvanlarda karşılaşılan başlıca dejeneratif hastalıklar;

Kuzu ve buzağılarda beyaz Kas hastalığı, civcivlerde hepatit, piliçlerde eksudativ diathez ve kas distrofisi ‘dir.

 

Vitamin E bakımından yetersiz yem verilen gebe koyunlardan elde edilen kuzularda hareket bozuklukları ve genel kas distrofisi ile seyreden katı kuzu hastalığı görülür. Bu hastalık genellikle 2-6 haftalık kuzularda şekillenir.İskelet kaslarında açık renkte bölgeler halinde bozukluklar oluştuğu için bu hastalığa Beyaz Kas hastalığı denir.

 

Kuzularda vitamin E noksanlıklarında görülen belirtiler;

Kaslarda sertlik, felç, solunum yolları hastalıklarına duyarlılık artışı ve ani ölümdür.

 

Vitamin E bakımından noksan yem verilen kanatlılarda ataksi tremor başın bükülmesi Düşme, bacak kanat ve boyunda hareket düzensizlikleri, çırpınmalar görülür. Bu belirtiler 4-6 haftalık bir piliçlerde ortaya çıkar ve ölümle sonuçlanabilir.

 

KALSİYUM VE FOSFOR

 

KALSİYUM

 

Kalsiyum canlı vücudunda en fazla bulunan mineral olup toplam ağırlığın yüzde 1-2 ‘sini oluşturur.

 

Vücuttaki toplam kalsiyumun %99'u kemik ve dişlerde geri kalan %1'i ise yumuşak doku ve ekstrasellüler sıvıda bulunur.

 

Kalsiyumun, fosfor ve vitamin D ile çok yakın bir ilişkisi vardır.

 

Kalsiyum iskelet ve dişlerin şekillenmesinde yapı maddesi olarak, kanın pıhtılaşmasında (trombokinaz),  sodyum ve potasyumla birlikte sinirlerin uyarılmasında (asetilkolin üzerinden)  hücre duvarı permeabilitesinde, enzim aktivasyonunda, süt ve yumurta üretiminde rol oynar.

 

Vitamin D eksikliğinde kalsiyum ve fosfor oranı ve miktarları optimal sınırda bulunsa bile vücutta bu elementler gereği gibi değerlendirilemezler.

 

Kanda kalsiyum düzeyi düştüğünde, paratiroid hormonu kemiklerdeki kalsiyumu harekete geçirerek bu elementin kanda normal düzeye ulaşmasını sağlar. Diğer yandan Kanda kalsiyum düzeyi hafif yüksek olduğu zaman paratiroid sekresyonu azalır ve kalsitonin sekresyonu artar.  Neticede 1,25- dihidroksivitamin D3  üretimi düşer, bağırsaktan kalsiyumun emilmesi ve kemiklerden bu elementin mobilizasyonu azalır.

 

Kalsiyum yetersizliğinde büyüme durur,  kemik ve dişlerde zayıflık, kemiklerde mal formasyon(rickets, osteomalasi)  şekillenir, süt ve yumurta verimi düşer, hipokalsemi diğer bir ifade ile süt humması oluşur, kan pıhtılaşması azalır ve bazı vakalarda kanamalar meydana gelir, yumurta tavuklarında kafes yorgunluğu şekillenir, kardiyak ya da respiratorik solunum bozukluğu,  kaslarda disfonksiyon  ve tetani, maternal güç tohumlar,  kabızlık, karın duvarında gerginlik, şiddetli sinirsel tepkiler  oluşur.

 

 bugün herhalde yetersizlik belirtileri tavuklarda ve köpeklerde kısa zamanda,  koyun ve sıralarda ise daha uzun sürede şekillenir.